Akdeniz'in en güzel zeytinyağlı yemekleri

Pırasa taze soğana benzeyen bir bitkidir. Pırasanın hangi kısmını kullanacağınıza bağlı olarak yemeğin tarifi ve yapılışı değişmektedir. Öncelikle üst kısımda yer alan kök kısmından yemek yapılacaksa kerevize benzer bir yapılışı izlemek doğru olur. Bu tarife salça ya da domates eklenmez ve genellikle kavrulan soğanın üzerine havuç, hatta biraz da kereviz eklenmesi ile pişirilir. Bu tarifte pırasalar yarım parmak uzunluğunda kesilir. Bol miktarda limon suyu eklenerek pişirilmesi yaygındır. Ancak yaprak kısımlarından bir yemek yapmayı planlıyorsanız daha küçük parçalarla pırasayı doğramak gerekir. Bu tarifte ise sadece kavrulmuş soğan ve pırasa yaprakları il limon suyu bulunmaktad

Kereviz kendine has kokusu olan ancak bu kokusu nedeniyle kimileri tarafından sevilirken kimileri tarafından pek beğenilmeyen bir sebze türüdür. Rendelenerek çiğ olarak tüketildiği de görülmekle birlikte zeytinyağlı yemeğine koyacağınız malzemelerle sevmeyenlerin bile yemesini sağlayabilirsiniz. Bunun için birkaç önemli noktaya dikkat etmek gerekiyor. Öncelikle bu yemeğe salça ya da domates konmaz. Kuru soğan ince ince doğranır ve kavrulur. Ardından küpten biraz daha iri doğranan kereviz, havuç ve patates tencereye eklenerek kavrulmaya devam edilir. Üzerine bir miktar su ve limon suyu eklenir. Hatta kimi tariflerde biraz da pirinç ilave edilmekt

Yaz gelince mutfaklarda sıklıkla görmeye alıştığımız yemeklerden biridir. Biberin birçok farklı rengi ve türü bulunmakla birlikte hepsinin dolması içine malzeme sığabildiği ölçüde yapılabilir. Örneğin iri kırmızı biberlerin dolması, biber etli olduğu sürece çok lezzetli olur. Klasik yeşil dolmalık biberlerin farklı renklerine son dönemde marketlerde sıklıkla rastlanmaktadır. İç malzemesi, yaprak sarma ile aynıdır ve genellikle iki dolma türü aynı anda pişirilmekte ve çeşitlilik sağlanmaktadır. Zeytinyağlı dolmanın içerisinde kıyma ya da et yer almadığı için soğuk olarak tüketilmesi makbuldür. Biberlerin sap kısmı üst

Baklagiller familyası adını bu bitkiden aldığı için bakla, diğer tüm fasulye, börülce, mercimek vb bakliyatın atası olarak kabul edilebilir. Bahçede iri taneli olanlarının iç kısmının çiğ olarak tüketildiği bilinmektedir. Taze olanları da taze fasulye görünümündedir ancak daha tüylü, kısa ve daha yuvarlak bir görünüme sahiptir. Üstelik zeytinyağlılara genelde şeker konması ve lezzetlendirilmesinin bu sebze nedeniyle ortaya çıkmış olması muhtemeldir. Çünkü baklanın bazı türlerinin alerjisi olan kişileri zehirleyebildiği ve bu zehri de şekerin yok ettiği söylenmektedir. Yani Egelilerde baklaya şeker koymak a

Barbunya, baklagiller ailesinden fasulye benzeri bir sebzedir. Kabuklu olarak satılmakta ve ayıklanarak iç taneleri tüketilmektedir. Diğer zeytinyağlılarda olduğu gibi barbunyayı hem sıcak hem de soğuk tüketmek mümkündür. Özellikle bir gün dolapta bekledikten sonra tüm lezzetini yemeğin suyuna salmakta ve durdukça lezzetlenmektedir. Sulu bir yemek olmasına karşın meze olarak tüketimi de yaygındır.  Klasik olarak kuru fasulye gibi pişirilir. Önce barbunyalar bir miktar haşlanır. Ancak çok yumuşamayacak şekilde pişirilmesi gerekir. Çünkü tencerede hazırlanan harcıyla birlikte pişmesi ve sosu içerisine çekmesi önemlidir. Ayrı bi

Genellikle Ege, Akdeniz ve Yunan mutfaklarında sıklıkla sofralarda yer verilen bir zeytinyağlı türüdür. Fava çok farklı bir kokuya ve yapıya sahiptir ve çoğunlukla meze olarak ikram edilmektedir. Antik çağlarda da tüketildiği ve özellikle içerisine eklenen farklı malzemelerle birlikte ilaç olarak tavsiye edildiği de bilinmektedir. Fava ismi bakla bitkisinin Latincesinden gelmektedir. Bakla içinin iri olanları kurutulur ve sert bir bakliyat haline gelir. İyice kuruyan bu içler, kaynamakta olan suya atılır ve muhallebi kıvamı alması sağlanır. Bu karışıma ayrıca soğan, tuz ve şeker de eklenir. Sonrasına bir cam tepsiye konup kesileceğinden pürüzsüz ol

Deniz börülcesi ıspanak bitkisi ile aynı aileden gelmektedir. Denizin gel-git yaptığı yerlerde, tuzlu topraklarda yetişmektedir. Bu nedenle ekşi ve tuzlu bir tada sahiptir. Bunun avantajı olarak lezzetli bir salata malzemesi şeklinde tüketilmektedir. Kılçık ya da kabuk benzeri bir zırhı bulunduğundan öncelikle haşlanarak bu zırh ayıklanmaktadır Ardından limon, zeytinyağı ve sarımsakla bir sos hazırlanmakta ve börülcelerle iyice harmanlanmaktadır. Genellikle balık yemeklerinin yanında meze olarak servis edildiği görülür. İlkbahar aylarından sonbahar aylarına kadar taze olarak pazarlarda bulabileceğiniz bu bitkiyi uzmanlar yaz ortasına kadar tüketmeyi tavsiye ederler. Çü

Taze fasulye gerek yemek olarak gerekse salata olarak Batı mutfağında ilk sıralarda yer almaktadır. Yaz mevsiminde yetişmesi nedeniyle yemek olarak bile olsa soğuk olarak tüketimi makbuldür. Ege ve Akdeniz kentlerinde kurulan pazarlarda çiftçilerin kendi bahçelerinin ürünü olan körpe fasulyelerden yapıldığında tadındaki hafif tatlılık apayrı bir lezzet yolculuğudur. İçerisinde esasen klasik olarak hemen hemen her yemekte benzer olan malzemeler kullanılmaktadır. Zeytinyağında kavrulan soğanların üzerine yarım parmak uzunluğunda bölünmüş fasulyeler eklenmekte ve onlarda kavrulduktan sonra bol miktarda doğranmış domates de tencereye konmakta ve yarım saat kadar pişir

Yaprak sarma bugün ülkemizde çoğu yörede pişirilen bir yemektir. Ancak bu yemeği Akdeniz ya a Ege’de denemek ayrı bir deneyim… Çünkü doğu kültüründen farklı olarak batı kültüründe bu yemeğin içerisine salça ya da bulgura yer verilmemektedir. Onun yerine birkaç farklı gıda ile çok daha değişik bir lezzet elde edilmesi sağlanır. İşin püf noktası ilk olarak yaprakla başlar. Ege ve Akdeniz’de asma yaprakları çok taze ve ince iken toplanır ve bu da sarmada yaprak tadının baskın bir karakter almasını engeller. Asma yaprakları çok körpe olduğundan sarmanın rengi de daha açık olmaktadır. İçer